Gölbaşı Şenliği’ne 7 gün kaldı…
Bayram Türkmez
Bu yıl 9. yapılacak olan Gölbaşı Göller, Andezit ve Sevgi Çiçeği Şenliği’ne 1 hafta süre kaldı. Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan Mevlana Parkı’ nda yapılacak olan konuşmalar ve başlayacak yürüyüşle birlikte şenlik alanına gelinecek.
Bu yıl şenliğin organizasyonunun daha etkili olduğu görünüyor. Belediye yöneticileri dışında Şenlik Organizasyon Kurulu programı yaptı. Belki de esas olması gereken buydu. Şenlik kapsamında birçok yenilikte gündeme geliyor, gelecektirde. Bunlardan bir bölümü birçok alanda yapılan yarışmalar, Gölbaşı’nın değerlerinin adeta envarterinin sunulması gibi şenlik alanında sergilenmesi, hemşeri derneklerinin çabaları, Andezit taşçılarının uğraşları vb. derken önceki yıllara göre biraz daha kucaklayıcı, toparlayıcı ve de telafi edici nitelikte olup, sonuç ne olursa olsun en azından bu yönde güzel bir çaba sarfediliyor.
Bu şenlik kapsamında sanıyorum ki Cumhuriyet Caddesi 22 Haziran 2012 tarihi itibarıyla Saat 16.00 – 17.00 arasında trafiğe kapatılacak. Cemal Gürsel Caddesi’de aynı şekilde olarak şenliğe hem dikkat çekilecek, hem de bu esnaflar içinde yapılan şenliğin amacına uygun olması için yürüyüşe katılacaklara meydan açılacaktır.
Gölbaşı Şenliği’ne proje sunan herkes kurulakatıldı. Bizlerde kendimize göre bir proje üretip, hatta iki proje üretip katıldık. “Mogan Safari Gölbaşı Fotoğraf Yarışması” ve “Gölbaşı’nı Markalıyoruz” projesini sundum ve uygulama da bize kaldı. www.golbasisenligi.com isimli internet sitesini kurduktan sonra kurul üyelerine sundum.
Diğer arkadaşlara da bakıyorum herkesin bir projesi var. Şenliği geçen yıllarda eleştiren Göl-Bir-Der Başkanı Münür Ballı panel organize edip, halk ozanları ile renk kattıracak. Artık eleştirecek bişeyi de kalmaz zaten, çünkü kendi düşünceleri doğrultusunda yön alıyor bu şenlik… Diğer taraftan Göl-Der Başkanı İsa Ömercan çeşitli atlezim, yöresel baklava gibi yarışma projeleri sundu,Sin Sinyöresel oyunu gündeme getirdi ve programa aldırdı. Andezit Taşçılar Derneği Başkanı Bayram Dursun, andezitle ilgili neler yapılabileceği konusunu sundu ve çalışmalarını yapıyor. Hemşeri dernekleriyle ilgili Yüksel Kaymak ve Nevzat Dulkadir çabalıyarak birlik ve beraberliğe herkesi davet ediyor. Bu yıl yıl önerilerimizle (Amaç, üniversite gençliğini de şenliğe katmaktı) Üniversite temsilcisi Mustafa Kömürcü var. Kendisi bazı yarışmalarda ve müzik akışında programda yön verici oldu. Ses yarışmasını organize eden Atılım Üniversitesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Mustafa Kömürcü'nünprogramında olan Halat Çekme yarışını "Gelin bunu mahalleler arasında yapalım." diyerek öneri sunan ve herkesin tamam dediği Örencik Muhtarı İbrahim Karagöz'ün düşüncesiniyarın belki de daha geliştirerek "ilçeler arasında" yapalım diyeceğiz.. M.Halis Bozkurt hoca, canlı performansla resim yapma etkinliği organize ediyor...
Koordinatör olarak seçtiğimiz Hulusi Gürpınar koşturup duruyor, Mogan Gölü’nde yüzme yarışlarını organize ediyor, ben risk görsemde, konu ile ilgili bazı uzmanlar getirtti gölü inceletti ve olur aldı. Model araçlarla yapılacak yarışmaları ayarladı.
Yani, daha birçok şeyi saymıyorum. Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Banu Revan’ın Sanat Sokağı geliştirilerek, önce Andezit Sokağı, Kültür Sokağı derken, Sevgi Çiçeği Sokağı ve Turizm Sokağı olarak ta ilaveler yapılarak genişletildi.
Şenlik için katılımcılara sürpriz hediyelerde verilecek, bunu burada yazmak istemiyorum ancak yürüyüş alanında bulunanlara sponsorlar tarafından yapılan birçok hediye dağıtımı olacak.
Ben Şenlik Kurulu’nda kendi adıma bulunuyorum, ne kadar basın mensubu olsam da yerel basını temsil etmiyorum.Yerel basın adına da konuşmuyorum.
Bilmiyorum, temsilci olsa kim olur ki, doğru olurmu! onu da bilmiyorum.
İlçe de sarı basın kartı yerel gazeteci arkadaş varmı bilmiyorum benden başka,25 yılını yerel gazeteci olarak harcamış arkadaş varmı desek o yok!Ulusal Basını temsil eden yerel gazeteci arkadaş kaç tane var!Artık bunları saymıyorum, Sosyal Yerel Gazeteci kaç tane var! Kusura bakmayın bu konu da mütevazi olmayacağım.
Bunu arkadaşların bilmesini istiyorum.
Ancak, bu benim Gölbaşı’na hizmet vermemi de, proje sunmamı da engellemiyor. Yukarıda saydığım etkinliklerden başka kendi adıma şenliğin başından bugüne kadar gelmesinde ve gerçekleşmesine kadar birçok öneriler ve şenliğin amacına ulaştırabilecek uygulamalar içine girdim. Bu şenliğin, tanıtım yanında, şenlik havasında geçmesiniistiyorum. BuGölbaşılıların bir eseri olacaktır. Sevgisi, Saygısı, Hoşgörüsü, beceresi olarak anılacaktır.
Keşke, herkes birşeyler yapsa, ortaya koysa da onunla da övünse en doğrusu da budur zaten. 5-10 yıl sonra yapılacakları şimdiden yaşamak kadar güzel birşey olurmu. Yapacağım, daha iyisini yapacağım deyipte "zamanı durgun yaşatmakta" bu topluma verilen bir zarardır.
Kimileri siyaset yapabilir, kimileri Belediye Başkanı Yakup Odabaşı “doğru ve güçlü gidiyor” diye karşısına engel çıkarmaya çalışabilir, Kimileri , Başkan Odabaşı’nın bir araya getirdiği bu sivil toplum örgüt temsilcileri ve diğer dinamikleri koparmak için çaba sarfedebilir ancak bu gereksiz davranışları kim yaparsa yapsın, yapanın kendisine dönecektir.
Bir başarı varsa kesinlikle tek kişiye ait değildir, bir başarısızlık varsa da tek kişiye ait değildir. Bu Gölbaşı halkı da zaten aptal değil, olanı biteni izliyor ve görüyor. Kim ne söylüyor, kim ne yazıyor, kim nasıl mesaj veriyor..bunları algılamayacak kadar cahil değil…Her şey den önce bizler birbirimizi anlıyor ve biliyoruz.
Onun için de bu şenliğin en güzel şekilde yapılması için herkes taşın altına elini koymalı ve Gölbaşı’nda bir "toplumsal özgüven projesi" uygulamasının da başlatılabileceği görülsün..
Gölbaşılı isterse yapar! Gölbaşılı isterse Başkenti’de, Gölbaşı’na çeker! Körler sağırlar birbirini ağırlar! değil de, öyle bir olmalı ki markalaşmalı!
Ve biz varız diyebilmeliyiz..
Bunu gerçekleştirebilmek için tüm dinamiklerin bazı konularda ortak ses vermesi gerekmektedir.
Toplumsal mesajlarda ya da bireysel mesajlarda çatlak ses çıkanlara şunu söylüyorum;Gelin Gölbaşı'nı önce Türkiye'de marka kent haline getirelim, bunu gerçekleştirebiliriz, bu enerji, bu potansiyel fazlasıyla vardır.
Bunun için ya ortak ses olması gerekiyor, veya aydınlığakaranlığın gelmemesi gerekiyor, ya da bunu gerçekleştirecek güçlüirade birgünçıkıp: toplumsal faydanın tarafı olmazsan, bertaraf olursun!deyip gereğini yapacak...
saygılarımla |